Her anne-babanın ideali çocuklarını kendi ayakları üstünde durabilen, kendine güvenen bir birey olarak yetiştirmektir. Sorumluluk bilincinin gelişmesi yaşamın ilk yıllarından itibaren atılan adımlar ile mümkündür. Hayat ile ilgili diğer değerler gibi sorumluluk da çocuğun öncelikle anne-babasından daha sonra sosyal çevresinden öğrendiği, geliştirdiği bir beceridir.
Anne-Babanın Rolü
Hemen her anne-baba çocuğunun sorumluluk sahibi olmasını ister, ancak günlük
hayat içindeki uygulamalarda bazen amaç ile sonuç arasında farklılıklar
olabilir. Sorumluluk bilinci aşamalı olarak
gelişen bir beceridir. Çocuklar bir sabah yataklarından kalktıklarında bir anda
sorumluluk sahibi bireyler olmazlar. Hayat ile ilgili öğrenilen tüm diğer
beceriler gibi pratik yapmak gerekir. Peki çocuklara sorumluluğu ne zaman ve
nasıl öğretmek gerekir? Aslında bu sorunun cevabı gelişim dönemlerinde
gizlidir. Çocuklar bilişsel, fiziksel, sosyal beceri alanlarında kazandıkları
yeni yetiler ile aslında hayatları ile ilgili sorumlulukları almaya da hazır
hale gelirler. Çocuk hareketlerini kontrol edip, dengesini sağlayabildiği, el
becerileri geliştiği andan itibaren kendi giysilerini giyip çıkarabilir. Bu
beceriyi kazandıktan sonra da giyinme-soyunma sorumluluğunu almaya
başlamasından daha doğal bir şey yoktur. Anne-baba olarak çocuğunuzun
yapabileceği her şeyi kendi başına başarması için ona fırsat verin. Beceriler
kullandıkça gelişirler. İlk adımlar zordur ama ne kadar heyecan verici olduğunu
da unutmamak lazım. Çocuklar kendi başlarına ihtiyaçlarını
karşılayabildiklerini fark ettikçe kendilerine olan güvenleri artacaktır. Yemek
yiyebilen bir çocuğa yemek yedirmeye devam etmek hem onun becerisinin
gelişmesine hem de yeterlilik duygusuna zarar verebilir. Çocuğunuz yürümeye
başladıktan sonra artık onu her yere kucağınızda taşımazsınız. Biberonunu ya da
bardağını yardımsız kaldırabildiği andan itibaren su içmek onun için daha
eğlenceli olacaktır. Çünkü nasıl bizler bir işi başardığımızı görmekten zevk
alırsak aynı keyif çocuklar için de geçerlidir. Anne baba olarak onların bu
keyfi tatmalarına destek olmak önemlidir.
Sorumlulukların kazanılmasında anne-babaya düşen bir diğer rol ise istenilen
davranışları sergileyen bireyler olmalarıdır. Çocuklar çok iyi gözlem
yeteneğine sahiptirler. Anne-babanın çocuklarına öğretmek istedikleri
davranışlar için model oluşturması etkili bir yöntemdir. Eğer anne-baba günlük
hayat ile ilgili sorumlulukları zorla, isteksizce gerçekleştiriyor ya da
aksatıyorlarsa çocuk için de sorumluluklar kaçınılması gereken durumlar
anlamına gelecektir.
Çocuklar “yaşayarak- yaparak” öğrenirler. Bu nedenle sorumluluk duygusunun
gelişmesinde en etkili yöntemlerden biri çocuğun davranışının sonucunu
yaşamasına fırsat vermektir. Anne-babalar genellikle çocuklarını
olumsuzluklardan koruma içgüdüsüyle hayatı çocuklar için kolaylaştırmaya
çalışırlar. Sabahları okul için giysileri giydirmek, ayakkabıları bağlamak,
ödevini yapmadan okula gidip de öğretmeninden uyarı almasın diye ödevlerini
yapmak. Tüm bunlar kısa vadede çocuğu olumsuz sonuçlardan korur gibi görünse de
uzun vadede maalesef kişilik gelişimini, özgüven oluşumunu olumsuz olarak
etkileme riskini taşırlar. Biri her gün sizin için işlerinizi yapsa siz işinizi
yapmak için çaba gösterir miydiniz? Çocuklar da doğal olarak anne-baba
tarafından desteklenen becerilerini geliştirmeye ihtiyaç duymazlar, daha
doğrusu duymuyor gibi görünürler ama bir gün anne-baba desteğini azalttığında o
zaman büyük zorluklar yaşarlar. Çünkü zamanında gelişmeyen becerileri sonradan
kazanmak için çok daha fazla emek harcamak gerekir. Korumacı tutum sergilemenin
diğer ucunda ise çocuktan sorumluluklarını yerine getirirken “en iyi yapmasını”
beklemek bulunur. Her yeni beceri başta acemice olan girişimlerle başlar. Bu
nedenle çocukların sorumlulukları öğrenirken zamana ve anne-babanın sabrına
ihtiyaçları vardır. Yemeğini kendi başına yemeğe başladığında döküp saçması
normaldir ya da bardağı taşırken elinden düşürmesi. Bu tip durumlarda
anne-babanın eleştirel davranması “bırak dökeceksin, sen yapamazsın” gibi geri
bildirimler vermesi ya da daha hızlı sonuçlar istedikleri için kendilerinin
yapmaları sorumlulukların kazanılmasını engelleyebilir.
Anne-Babalara Öneriler
Çocuk yetiştirirken anne-baba için en heyecanlı anlar çocuğun yeni beceriler edinmesi ve bunları göstermesidir. İlk adımlar, ilk kelimeler… Çocuklar öğrendikleri her yeni beceri ile bireyselleşmek için bir adım atarlar. Büyümek, bir birey olarak yetişmek uzun bir yoldur, ve anne-babanın rehberliğine her zaman ihtiyaç vardır. Nasıl çocuğun yeni öğrendiği davranışları bir kerede mükemmel olarak yapmasını bekleyemiyorsak sorumluluk bilinci için de bunu beklememek gerekir. Küçük yaştan itibaren sorumluluk bilincini geliştirmek için fırsatlar yaratmak, çocuğun acemice denemelerini sabır ve sevgi ile desteklemek önemlidir. İleride sorumluluk sahibi bir birey olması için çocuğunuzun 10 yaşına gelip sorumluluk almasını beklemeyin, sorumluluk yaşamın ilk yıllarından itibaren kazanılan ve küçük adımlarla geliştirilen bir beceridir.
Olumlu Geri Bildirim: Her yeni
davranışın öğrenilmesi ve tekrar edilmesi (böylece de pekişip alışkanlık haline
gelmesi) için olumlu geri bildirime ihtiyaç vardır. Anne-babanın ilgi ve onayı
istenilen davranışların öğrenilmesinde anahtardır. Çocuklar her zaman olumlu
ilgiden destek almazlar bazen anne-babanın kızdığı onaylamadığı bir davranışı
yaparak, olumsuz ilgi alarak istenmeyen bir davranışı sergilerler. Çocuklara ne
yapmamalarını değil de, ne yapmaları gerektiğini söylemek burada önem kazanır.
Olumsuzdan gitmek olumsuz davranışı istemeden pekiştirmeye neden olabilir. Oysa
iyi, doğru ve gerekli olduğunu düşündüğümüz davranışları fark etmek ve enerjiyi
bunları övmek için kullanmak daha verimli olacaktır. Çocuklar anne-babalarının
ilgi ve onayını isterler. Olumlu davranışa odaklanmak, olumlu davranışla ilgili
geri bildirimler vermek istenilen davranışı geliştirmenin en etkili yoludur.
Eğer çocuğunuza kardeşini ağlattığında kızmak yerine onunla sakin bir şekilde
oynadığı anda ilgi gösterirseniz istenilen davranışa ilgi göstermiş olursunuz.
Bu tabi ki olumsuz davranışa izin vermek anlamına gelmemelidir. Sadece
gelişmesini istediğimiz davranışı desteklememiz, pekiştirmemiz gereklidir.
Motive Eden Sorumluluklar: Çocuklara sorumlulukları öğretirken motivasyonu unutmamak gerekir. Yapması keyifli olan, sonucunda güzel ve övünülecek bir durum yaratan davranışlar ile ilgili sorumlulukları kazandırmak daha kolay olacaktır. Örneğin masayı kurmaya yardım etmek masayı temizlemeye ve kaldırmaya yardım etmekten daha eğlencelidir.
Evdeki Yardımcının Rolü: Aile düzeni içinde ev işlerinde yardım eden kişilerin de çocukların sorumluluk duygusu kazanmasında etkisi vardır. Evde gündelik işleri ve temizliği yapan bir yardımcınız varsa bile çocuğunuzun kendi sorumlulukları olmasını sağlayın. Eğer her gün biri yatağını topluyorsa uzun yıllar yatağını toplamayı öğrenmeye gerek duymayacaktır. Yardımcının evdeki rolünü çocuğunuza iyice anlatın. Bu konuda sizin model olmanız önemlidir. Eğer size ait sorumluklar yardımcınız tarafından yapılıyorsa çocuğunuzda aynı imtiyazlara sahip olmak isteyecektir.
Bütünü Parçalara Bölmek: Çocuğunuza öğretmek istediğiniz davranış ne olursa olsun mümkün olan en basit basamaktan başlayın. Bir yetişkin bile dağınık bir odaya girdiğinde nereden başlayacağını bilemeyip umutsuzluğa düşebilir. Eğer çocuğunuzun odasını toplamasını istiyorsanız öncellikle işleri basamaklandırın.
Seçme Şansı Vermek: Çocukların kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmalarını sağlarsanız verdikleri kararlar ile ilgili sorumluluk almalarına ve kendilerine olan güvenlerinin gelişmesine yardım edersiniz. Kendileri için uygun olanı seçme becerisini kazanmaları önemlidir. Ayrıca alternatifler arasında seçme şansları olduğunda alınan kararı benimseyip uygulama olasılıkları daha fazladır. Tabi ki seçim yapılacak alternatifler anne baba tarafından belirlenip sınırlandırılabilir.
Her Şeyin Bir Yeri Olsun: Evdeki her eşyanın belli bir yeri olduğunu bilmek çocukların etrafı düzenli tutmasına yardımcı olabilir. Neyin nerde olduğunu bilmek çocuğa güç verir. Düzenli bir ev ortamı çocuğun düzenli olmayı öğrenmesinde etkilidir. Ancak daha da önemlisi bu düzenin sağlanmasında çocuğun da rolü olmalıdır.
Bireysel Sorumluluktan Sosyal Sorumluluğa: Çocuklarda sorumluluk bilicini geliştirmek için önce kendileri ile ilgili durumlardan yola çıkmak, daha sonra ailenin bir bireyi olarak aile ile ilgili sorumlulukları ve daha sonra da sosyal sorumlulukları öğretmek önemlidir. Aile içinde öğrenilen beceriler aslında sosyal ilişkilerde belirleyici rol oynar. Arkadaşları ile uyum içinde oynamak, okul kurallarına uymak için gerekli alt becerileri evde aile ortamında öğreniriz. Anne-baba olarak çocuğa sorumluluk bilinci aşılarken aslında onu toplumsal hayata hazırladığımızı biliriz. Davranışların sonucunu kabul etmek, karşılaştığı sorunları tek başına çözebilmek, kendi duygu ve ihtiyaçlarını uygun şekilde ifade edebilmek aynı zamanda başkalarının hak ve duygularının da farkında olmak sağlıklı ve mutlu bir birey olarak toplumun bir parçası olmak için gerekli becerilerdir. Anne-baba olarak küçük yaştan itibaren ilk önce çocuğun kendi ile ilgili sorumlulukları (üstünü giyinmek, oyuncaklarını toplamak vb) öğrenmesini desteklemek sonra ev ile ilgili sorumlulukların (Pazar sabah kahvaltısına yardım etmek, masayı kurmak vb) paylaşımını beklemek ve sosyal sorumluluklar konusunda model olmak (ağaç dikmek, ihtiyacı olanlara yardım etmek, çöpleri yere atmamak vb) sorumluluk bilinci kazandırmak için atılacak önemli adımlardır.
Kaynakça
Meral Uslu Çileci
Meral Uslu Çileci
Güzel öğretmenlerim kızımın aldıgı egitim ve ailenizin samimiyeti hala dillerimizde.tanıdık bildik kim varsa öneriyorum.Başka bir dünya amerikan kültür ailesi.Biz ailecek sizin büyük hayranınızız.Sizleri seviyoruz.Oglumun 3 yaşına girmesini bekliyoruz.Seneye oglumla beraber sizinleyiz.
Seher Süzer Fazlıoğlu
Seher Süzer Fazlıoğlu
Merhaba oglumun 3.yılı..okulumuzu çok seviyor! Okulumuz derken gururla söylüyorum 2.evimiz gibi. şefkat güleryüz sevgi emek ve çok mutlu özgüveni yüksek çocuklar demek OKULUMUZ..Her yönüyle mükemmel bir okulumuz var ve ortada büyük bir emek var!!!! Ak anaokulu ailesine sonsuz tesekkurler
Miraç HOŞ
Miraç HOŞ
Kızımız iki yıldır AK anaokulunda. Tüm kadrosuna güvenimiz tam ve bizi hiç yanıltmadılar. Gözümüzü kırpmadan emanet edebiliyoruz.Okul psikoloğu da her konuda çok destek oluyor. İngilizce eğitimi çok iyi.Okulumuzu tavsiye ediyoruz gönül rahatlığıyla. İlgi, sevgi ve destekleri için sonsuz teşekkürler
Miraç BAŞAK
İngilizce Eğitimi
Oğlum yeni dönem için başlayacak.Okulları araştırırken İngilizce eğitimin başarılı olduğu için,daha öncede arkadaşlarımızın çocukları geldiği ve memnun kaldıkları için olumlu tavsiyeler üzere kaydımızı yaptırdık.
Cihan YAĞIZ
İngilizce Eğitimi
Beril Eylül'ün babasıyım. Gayet okulumuzdan memnunuz. 2 yıldır buradayız. Gayet keyifli.Kesinlikle yeterli bir okul hatta beklentilerimizin daha da üstünde.Kızımızla çok rahat İngilizce konuşabiliyoruz.
MÜŞTERİ
HİZMETLERİ
0264
7771164
facebook.com/amerikankultursakarya
twitter.com/amerikankultursakarya